Günümüzde oldukça ünlenen marküteri parke, görselliği ile elegant bir görünüm sağlar.
Marküteri sanatı, titiz bir çalışma gerektiren farklı renklerdeki ahşapların bir araya getirilmesi ile ortaya çıkmaktadır. Yapılan her eser kişiye özel olup ikincisini yapmak mümkün olmamaktadır. Nedeni ise, ahşabın içindeki desenin her zaman değişmesi ile birlikte aynı deseni bulmanın zorluğundan kaynaklanır.
Bu sanatın mazisi eski Mısır’a kadar uzanmakta! Kraliçe Kleopatra’nın sarayında bu sanatı yapan ustalar tüm hünerlerini göstererek eserlerini Kleopatra’ya beğendirmek için birbirleriyle yarışırlar imiş. Daha sonra Fransa da yaygınlaşan bu sanat özellikle Paris’te Louvre ve Versailles saraylarına giren marküteri tablolar ve mobilyalar ve akabinde Anadolu ve Arabistan’da yaygınlaşmaya başlayan bu sanat, günümüzde ise İtalya’da oldukça yaygındır.
Osmanlı'da da yaygınlaşan marküteri sanatı, bizzat Fatih Sultan Mehmet Han tarafından da yapılmaktaydı. Osmanlı'da bu denli yaygınlaşan bu sanat daha sonra unutulmaya yüz tutmuş ve günümüzde ise yok denecek kadar azalmıştır. ‘’Sanat severler için marküteri eserlere sahip olmak, kesinlikle bir ayrıcalıktır.’’
Marküteri parkeler zemine döşenirken, yüksek dozajlı sert bir şap dökülmeli veya kontrplak üzerine uygulanmalıdır. Yüzey mutlaka temiz ve pürüzsüz olmalı. Bozuk yüzeylerse, su ihtiva etmeyen kimyasallarla hazırlanmış tesviye şapı ile düzeltilmelidir.
Comentários